röportaj
LAL BATMAN
Sanata ilgisini küçük yaşta keşfeden ve 2018 yılında UNESCO’nun kanatları altına aldığı sanatçılardan biri olan Batman, Yeditepe Üniversitesi'nde Plastik Sanatlar Bölümü’nü dereceyle kazandı. Şimdilerde üretimlerine Beyoğlu'ndaki atölyesinde devam eden Batman’la “maskesiz, yalın ve dürüst” bir söyleşi gerçekleştirdik.
Hayatta seni neler heyecanlandırır? Heyecanı ilk tattığın veya ilk defa şaşkınlık duygusunu yaşadığın anını paylaşır mısın?
Hayatımda yeni hikayeler kovalamak, o hikayelerin üstüne gitmek, irdelemek ve özümsemek beni fazlasıyla heyecanlandırıyor. İlk sahne deneyimim olsa gerek. İlkokulda rol aldığım müzikal için sahneye çıktığım o an yaşadığım heyecanı çok net hatırlıyorum.
Yarattığın dünyada seni büyüleyen nedir?
İşlerimde kurguladığım dünyadan ziyade, gerçek hayatta içinde bulunduğum anları direkt olarak sansürsüz bir şekilde yansıtabiliyorum. Bu nedenle işlerimde kurduğum samimiyet beni çok etkiliyor diyebilirim.
Fantastik bir gerçeklikte eserlerin canlanıp konuşmaya başlasalar, ne derlerdi?
“Sana ne kadar çok benziyoruz” derlerdi herhalde.
Favori icadın nedir, sen hangi konuda bir şey icat etmek isterdin?
İnsanları incelemeyi, kendimce analiz etmeyi çok severim. Zamanla bu konuda kendimi ne kadar geliştirdiğimi gördüm. Ama kesin ve kati sonuçlara varamıyorsun tabii ki. Bu yüzden, sanırsam insanların aklını okuyabildiğim bir icat geliştirmek isterdim.