ESİN AYKANAT AVCI

3D

Esin Aykanat Avcı (Ankara, 1986) lisans eğitimini Hacettepe Üniversitesi Amerikan Kültürü ve Edebiyatı Bölümü’nde, Yüksek Lisans ve Sanatta Yeterlik eğitimlerini yine aynı üniversitenin seramik bölümünde tamamladı. Tez araştırmalarını Erasmus Bursu ile UWIC Cardiff School of Art and Design, Galler’de ve Fulbright Doktora Tezi Araştırma Bursu’yla, Newark, Delaware, Amerika’da yürüttü. Sanat çalışmalarını, 2019-2023 yılları arasında Cer Modern, Daire Sanat, Gate27 ve Atölyehane Misafir Sanatçı Programlarında ve 2010 yılından bu yana kişisel atölyesinde sürdürmektedir. 2019 yılında Siyah Beyaz Galeri, Ankara’da ilk kişisel sergisini açan sanatçı, MAMUT Art Project 2019, Genç Sanat 5, Bang Prix 2019, SENKRON 2021-2022, CI 2023, ONE Akaretler 2023 gibi sergi, yarışma ve fuarlarda ve uluslararası sergilerde bağımsız sanatçı olarak yer almıştır. Çalışmaları, Elgiz Müzesi, Sabancı Gate 27 ve diğer özel koleksiyonlarda yer almakta, yayınlanmış sanat kitabı ve makale çevirileri bulunmaktadır. 2020 yılından beri İstanbul’da bulunan kişisel atölyesinde çalışmalarını sürdürmektedir.

Sanatsal pratiğinde, insan ve doğa etkileşimi üzerine düşünmekte, araştırmalar yapmakta ve insanın fiziksel olarak doğayla tekrar bir olabilmesi ihtimalini ele almaktadır. Geleneksel yöntemleri bırakıp atölye ortamını bir laboratuvara dönüştürerek, kullandığı malzemeleri tekrar keşfetmekte, ürettiği eserler için kendi gidiş yollarını yaratmaktadır. Bu yöntem onu, malzemenin özü ve çevresiyle olan etkileşimi üzerinden düşünerek gerçekleştirilmiş süreçler ve anlar olarak tanımlanabilecek yerleştirme, heykel, geçici heykel, video, arazi sanatı, süreç sanatı ve biyo sanat disiplinlerinde çalışmalar üretmeye yöneltmiştir.

Ne kadar tanıdık bir parçası doğanın… Oysa ki rengi yok, damarları sabit, içi boş... Dönüşümünü bekler halde, arafta... Asla çürümeyecek, sonsuza kadar yaşayacak gibi... Dalları, kökleri yok, sonsuza kadar ölü gibi... Zamanda, ölümle yaşam arasında donup kalmış gibi... Canlının kendisi değil de tezahürü gibi... Boş damarları ne ile doldurulursa, onunla yaşayacak, onun parçası olacak gibi... Her şeyin bir parçası olduğunu ve her şeyin ona bağlı olduğunu anlamış, susmuş, görmüş ve kendini bırakmış gibi...

İnsanlar uzun zamandır yaşam sürelerini uzatmak, kendilerine daha iyi yaşam alanları yaratmak, hayatı kolaylaştırmak için bir telaş içerisinde, parçası olduğu doğayı dinleyip görmeden kibirle sıfırdan bir yaratımın peşinde. Fakat özünü hiçe sayarak, bahçesine diktiği ağaçlara dört duvar arasına kendi yöntemleriyle iliştirdiği bir pencereden bakarak, kendine, parçası olduğu doğaya dokunmadan, onunla gerçekten iş birliği kurmadan yaptığı çoğu şeyin altında kalmaya da devam etmekte. Örneğin organ nakli için geliştirilen yöntemlerin hiçbiri insanları yataklarında sıra beklemekten, uygun dokuyu veya teknolojiyi beklemekten öteye götürebilmiş değilken, sonunda birinin dönüp doğaya bakmak, damar yapısı insan damar yapısına çok benzeyen yaprakları görmek aklına geliyor. Bir yapraktan insan vücudu için organ üretilebilme ihtimalinin bu yüzyılda keşfedilmiş olması, uzun zamandır üzerinde düşündüğüm, artık gerçek olmayacağına inandığım ve sembolik sahnelerle yaratmaya çalıştığım insanın doğayla fiziksel olarak tekrar bir olma ihtimali konusunda benim için yepyeni bir kapı açtı ve kırılma noktası yaşattı. İnsanoğlu, kendi geleceği için teknolojinin sınırlarını zorlarken, dünyanın enerjisini, kaynağını harcarken, çözüm, bir ıspanak yaprağından, doğanın ta kendisinden geliyordu. Kendi hücrelerinden arındırılmış bir yaprak bünyesine hücreleriniz aktarılıyor ve bu bünye vücudunuzun reddetmeyeceği bir organ olarak sizin bir parçanız oluyor. Bu hücresizleştirme yönteminin yeşil bitkiler üzerinde uygulanmasıyla gerçekleştirilmekte olan bu seri, arada kalmış şeffaf ama boş damarlarıyla yaşam potansiyeli hala üzerinde olan bünyeler üzerinden neyin parçası olduğumuzu ve farklı yaşam ihtimallerini, iç içe geçmiş yaşam döngüsünü bize hatırlatmayı ve daha derin bir içerikle sorgulatmayı amaçlıyor. Ayrıca çürüme özelliğini kaybeden bu bitki parçalarının türleri ve koordinatları da kaydedilerek, bu bitkilerin bir müddet sonra iklim değişikliği veya insan müdahalesi sonucu bugün bulundukları konumda bulunmama ihtimaline karşı, yeşil yapraklı bitkiler üzerinden gelecek için bir biyolojik arşiv tutulmuş oluyor.

2023, ONE Akaretler, Akaretler Sıraevler, İstanbul
2023, Contemporary İstanbul Bloom, Lütfi Kırdar Kültür ve Kongre Merkezi, İstanbul
2023, Beton Hayvan Deniz, Kıyı Project, Antalya Lara Falezleri
2022, Bir Işık Hüzmesi Üzerine, İBB Taksim Sanat, İstanbul
2022, İmgenin Parçalı Doğası, Barın Han, İstanbul
2022, Cam Tavan/Glass Ceiling, Den Art Gallery, Antalya
2021, Ev Yapımı El Yıkımı, SENKRON Eş Zamanlı Video Sergileri, Siyah Beyaz, Ankara
2020, Just So to Say, Online Diyalog Serisi, ArtNivo (Ilgım Göktürk ve Selin Balcı ile)
2020, SONAR İstanbul, 2020, Zorlu Performans Sanatları Merkezi, İstanbul
2019, On Tender Ground, Current Space, Baltimore, Maryland, A.B.D.
2019, Su: 2. Süreç, kişisel sergi, Siyah Beyaz Galeri, Ankara
2019, Küp Gezegenler: 2. Süreç, kişisel sergi, The Wall, Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Ankara
2019, Bang-Prix 2019, Studio-X İstanbul (jürili sergi)
2019, Şimdi Yeni Şeyler Söylemek Lazım, Genç Sanat 5, Güncel Sanat Proje Yarışması, Sergileme
2019, MAMUT Art Project 2019, Zemin Serisi, Küçük Çiftlik Park, İstanbul
2018, Perceived Expressions: Mosaics, İmages and Nature, The Recitation Gallery, Newark, Delaware, A.B.D. (iki kişilik sergi)
2018, Art In The Garden, University of Delaware Botanical Gardens, Newark, Delaware, A.B.D.
2018, Art Biologic, Limner Gallery, Hudson, New York, A.B.D. (jürili sergi)
2018, 22nd San Angelo National Ceramic Competition, San Angelo Museum of Fine Arts, San Angelo, Texas, A.B.D. (jürili sergi)
2018, Earth, Tubac Center of the Arts, Tubac, Arizona, A.B.D. (jürili sergi – ikincilik ödülü)
2017, Jekyll Grand Dining Sea Mist, We Too Lived, Taylor Hall Gallery, Newark, Delaware, A.B.D.
2016, A Space to Call My Own/Bana Ait Bir Yer, Cer Modern Sanat Merkezi, Ankara
2012, Made in Roath Festival, Açık Ev Sergisi, Cardiff, Galler

Esin Aykanat Avcı (Ankara, 1986) lisans eğitimini Hacettepe Üniversitesi Amerikan Kültürü ve Edebiyatı Bölümü’nde, Yüksek Lisans ve Sanatta Yeterlik eğitimlerini yine aynı üniversitenin seramik bölümünde tamamladı. Tez araştırmalarını Erasmus Bursu ile UWIC Cardiff School of Art and Design, Galler’de ve Fulbright Doktora Tezi Araştırma Bursu’yla, Newark, Delaware, Amerika’da yürüttü. Sanat çalışmalarını, 2019-2023 yılları arasında Cer Modern, Daire Sanat, Gate27 ve Atölyehane Misafir Sanatçı Programlarında ve 2010 yılından bu yana kişisel atölyesinde sürdürmektedir. 2019 yılında Siyah Beyaz Galeri, Ankara’da ilk kişisel sergisini açan sanatçı, MAMUT Art Project 2019, Genç Sanat 5, Bang Prix 2019, SENKRON 2021-2022, CI 2023, ONE Akaretler 2023 gibi sergi, yarışma ve fuarlarda ve uluslararası sergilerde bağımsız sanatçı olarak yer almıştır. Çalışmaları, Elgiz Müzesi, Sabancı Gate 27 ve diğer özel koleksiyonlarda yer almakta, yayınlanmış sanat kitabı ve makale çevirileri bulunmaktadır. 2020 yılından beri İstanbul’da bulunan kişisel atölyesinde çalışmalarını sürdürmektedir.

Sanatsal pratiğinde, insan ve doğa etkileşimi üzerine düşünmekte, araştırmalar yapmakta ve insanın fiziksel olarak doğayla tekrar bir olabilmesi ihtimalini ele almaktadır. Geleneksel yöntemleri bırakıp atölye ortamını bir laboratuvara dönüştürerek, kullandığı malzemeleri tekrar keşfetmekte, ürettiği eserler için kendi gidiş yollarını yaratmaktadır. Bu yöntem onu, malzemenin özü ve çevresiyle olan etkileşimi üzerinden düşünerek gerçekleştirilmiş süreçler ve anlar olarak tanımlanabilecek yerleştirme, heykel, geçici heykel, video, arazi sanatı, süreç sanatı ve biyo sanat disiplinlerinde çalışmalar üretmeye yöneltmiştir.

Ne kadar tanıdık bir parçası doğanın… Oysa ki rengi yok, damarları sabit, içi boş... Dönüşümünü bekler halde, arafta... Asla çürümeyecek, sonsuza kadar yaşayacak gibi... Dalları, kökleri yok, sonsuza kadar ölü gibi... Zamanda, ölümle yaşam arasında donup kalmış gibi... Canlının kendisi değil de tezahürü gibi... Boş damarları ne ile doldurulursa, onunla yaşayacak, onun parçası olacak gibi... Her şeyin bir parçası olduğunu ve her şeyin ona bağlı olduğunu anlamış, susmuş, görmüş ve kendini bırakmış gibi...

İnsanlar uzun zamandır yaşam sürelerini uzatmak, kendilerine daha iyi yaşam alanları yaratmak, hayatı kolaylaştırmak için bir telaş içerisinde, parçası olduğu doğayı dinleyip görmeden kibirle sıfırdan bir yaratımın peşinde. Fakat özünü hiçe sayarak, bahçesine diktiği ağaçlara dört duvar arasına kendi yöntemleriyle iliştirdiği bir pencereden bakarak, kendine, parçası olduğu doğaya dokunmadan, onunla gerçekten iş birliği kurmadan yaptığı çoğu şeyin altında kalmaya da devam etmekte. Örneğin organ nakli için geliştirilen yöntemlerin hiçbiri insanları yataklarında sıra beklemekten, uygun dokuyu veya teknolojiyi beklemekten öteye götürebilmiş değilken, sonunda birinin dönüp doğaya bakmak, damar yapısı insan damar yapısına çok benzeyen yaprakları görmek aklına geliyor. Bir yapraktan insan vücudu için organ üretilebilme ihtimalinin bu yüzyılda keşfedilmiş olması, uzun zamandır üzerinde düşündüğüm, artık gerçek olmayacağına inandığım ve sembolik sahnelerle yaratmaya çalıştığım insanın doğayla fiziksel olarak tekrar bir olma ihtimali konusunda benim için yepyeni bir kapı açtı ve kırılma noktası yaşattı. İnsanoğlu, kendi geleceği için teknolojinin sınırlarını zorlarken, dünyanın enerjisini, kaynağını harcarken, çözüm, bir ıspanak yaprağından, doğanın ta kendisinden geliyordu. Kendi hücrelerinden arındırılmış bir yaprak bünyesine hücreleriniz aktarılıyor ve bu bünye vücudunuzun reddetmeyeceği bir organ olarak sizin bir parçanız oluyor. Bu hücresizleştirme yönteminin yeşil bitkiler üzerinde uygulanmasıyla gerçekleştirilmekte olan bu seri, arada kalmış şeffaf ama boş damarlarıyla yaşam potansiyeli hala üzerinde olan bünyeler üzerinden neyin parçası olduğumuzu ve farklı yaşam ihtimallerini, iç içe geçmiş yaşam döngüsünü bize hatırlatmayı ve daha derin bir içerikle sorgulatmayı amaçlıyor. Ayrıca çürüme özelliğini kaybeden bu bitki parçalarının türleri ve koordinatları da kaydedilerek, bu bitkilerin bir müddet sonra iklim değişikliği veya insan müdahalesi sonucu bugün bulundukları konumda bulunmama ihtimaline karşı, yeşil yapraklı bitkiler üzerinden gelecek için bir biyolojik arşiv tutulmuş oluyor.

2023, ONE Akaretler, Akaretler Sıraevler, İstanbul
2023, Contemporary İstanbul Bloom, Lütfi Kırdar Kültür ve Kongre Merkezi, İstanbul
2023, Beton Hayvan Deniz, Kıyı Project, Antalya Lara Falezleri
2022, Bir Işık Hüzmesi Üzerine, İBB Taksim Sanat, İstanbul
2022, İmgenin Parçalı Doğası, Barın Han, İstanbul
2022, Cam Tavan/Glass Ceiling, Den Art Gallery, Antalya
2021, Ev Yapımı El Yıkımı, SENKRON Eş Zamanlı Video Sergileri, Siyah Beyaz, Ankara
2020, Just So to Say, Online Diyalog Serisi, ArtNivo (Ilgım Göktürk ve Selin Balcı ile)
2020, SONAR İstanbul, 2020, Zorlu Performans Sanatları Merkezi, İstanbul
2019, On Tender Ground, Current Space, Baltimore, Maryland, A.B.D.
2019, Su: 2. Süreç, kişisel sergi, Siyah Beyaz Galeri, Ankara
2019, Küp Gezegenler: 2. Süreç, kişisel sergi, The Wall, Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Ankara
2019, Bang-Prix 2019, Studio-X İstanbul (jürili sergi)
2019, Şimdi Yeni Şeyler Söylemek Lazım, Genç Sanat 5, Güncel Sanat Proje Yarışması, Sergileme
2019, MAMUT Art Project 2019, Zemin Serisi, Küçük Çiftlik Park, İstanbul
2018, Perceived Expressions: Mosaics, İmages and Nature, The Recitation Gallery, Newark, Delaware, A.B.D. (iki kişilik sergi)
2018, Art In The Garden, University of Delaware Botanical Gardens, Newark, Delaware, A.B.D.
2018, Art Biologic, Limner Gallery, Hudson, New York, A.B.D. (jürili sergi)
2018, 22nd San Angelo National Ceramic Competition, San Angelo Museum of Fine Arts, San Angelo, Texas, A.B.D. (jürili sergi)
2018, Earth, Tubac Center of the Arts, Tubac, Arizona, A.B.D. (jürili sergi – ikincilik ödülü)
2017, Jekyll Grand Dining Sea Mist, We Too Lived, Taylor Hall Gallery, Newark, Delaware, A.B.D.
2016, A Space to Call My Own/Bana Ait Bir Yer, Cer Modern Sanat Merkezi, Ankara
2012, Made in Roath Festival, Açık Ev Sergisi, Cardiff, Galler

FİLTREYİ TEMİZLE