ÜNAL BAŞ
2DGüzel Sanatlar Fakültesinden mezun olan Ünal Baş (d.1996, İstanbul), Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Tasarımı bölümünde yüksek lisans eğitimine devam etmektedir. Kronik bir röntgenci olarak, ötekine ulaşmaya çalışırken ötekine yani bize ait çalışmalar üretmektedir. Ötekinin tezahürünü yapmak için kimi zaman birbiri ardına yığılan kelimelerden oluşan hikayelerinin şiirlerini yazarken; kimi zaman da görünenin ötesi ile görmekten kaçındığımızı fotoğraflayıp, salt varlığın yansımasını gözler önünde var etmeye çalışır. Özlerin ve sözlerin kopmaz bağından inşa ettiği kaoslara dair çalışmalarına halen devam etmektedir.
Sanatçı için fotoğraf çekmek hükmetmekle, sahip ve ait olmakla alakalıdır. Olana değil, olabileceğe sahip olmak ister. Gelecekte var olan bütün olasılıklara ulaşmaya çalışır. Bu yüzden de doğayı ve içindekileri değil, içindekilerin içini görüntülemeye çalışırken; hayal gücünün ötesinde ama gerçekle bağı koparmadan, olaylarını anlamını aynı düzeye çekip, anlama yoluna girişir. Bu sebepten fotoğraflarının birincil kaynağını duygular oluşturur. Sanatçı, çalışmalarında bir yandan duyguyu imgeselleştirmeye çalışırken, bir yandan da görüntünün verecekleri bittikten sonra bile daha neler alabileceğini araştırmaya başlar. Kutsallığını yok etmek istemediği bu birincil kaynağı korumak adına, ikincil kaynağa geçiş yapar: şeylere. Duygularla kavuşum halinde olan şeylere müdahale ederek, arzularına doğru ulaşmaya çalışır ve görünürlüklerini arttırır. Aynı zamanda, birincil kaynağı bir nevi çifte varoluşla büyütür. Görüntüyü doğanın temsiliyle değil, ardında yatan temsiliyle hatta temsil edebilecekleriyle göstermeye çalışır. Tek başına yaşayan bir güzel yerine, kaosun içinde yaşamaya çalışan güzelin peşinde üretim yapan sanatçı; çalışmalarında salt kaos ortamı göstermek istemenin aksine, kaosu oluşturan, yalın cismi görmemizi ve hatta duyumsamamızı sağlamak için bir takım imgeler ortaya çıkarmayı amaçlıyor. Objektif bir bakış altında, içinde değişimi, dönüşümü barındırarak subjektifin ve objektifin karıştığı bir noktaya ulaştırdığı bu çok katmanlı yapılardan oluşan eserleri; inkarı, kabullenişi, bekleyişi, umudu, bir kaçışı yani aslında bize dair her şeyi barındırıyor.
2023, shopi go ART x tavern, Istanbul
2021, Istanbul State of Mind, Fashion Week Istanbul
2020, PRINTED’20 Mixer Arts Gallery, Istanbul
Güzel Sanatlar Fakültesinden mezun olan Ünal Baş (d.1996, İstanbul), Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Tasarımı bölümünde yüksek lisans eğitimine devam etmektedir. Kronik bir röntgenci olarak, ötekine ulaşmaya çalışırken ötekine yani bize ait çalışmalar üretmektedir. Ötekinin tezahürünü yapmak için kimi zaman birbiri ardına yığılan kelimelerden oluşan hikayelerinin şiirlerini yazarken; kimi zaman da görünenin ötesi ile görmekten kaçındığımızı fotoğraflayıp, salt varlığın yansımasını gözler önünde var etmeye çalışır. Özlerin ve sözlerin kopmaz bağından inşa ettiği kaoslara dair çalışmalarına halen devam etmektedir.
Sanatçı için fotoğraf çekmek hükmetmekle, sahip ve ait olmakla alakalıdır. Olana değil, olabileceğe sahip olmak ister. Gelecekte var olan bütün olasılıklara ulaşmaya çalışır. Bu yüzden de doğayı ve içindekileri değil, içindekilerin içini görüntülemeye çalışırken; hayal gücünün ötesinde ama gerçekle bağı koparmadan, olaylarını anlamını aynı düzeye çekip, anlama yoluna girişir. Bu sebepten fotoğraflarının birincil kaynağını duygular oluşturur. Sanatçı, çalışmalarında bir yandan duyguyu imgeselleştirmeye çalışırken, bir yandan da görüntünün verecekleri bittikten sonra bile daha neler alabileceğini araştırmaya başlar. Kutsallığını yok etmek istemediği bu birincil kaynağı korumak adına, ikincil kaynağa geçiş yapar: şeylere. Duygularla kavuşum halinde olan şeylere müdahale ederek, arzularına doğru ulaşmaya çalışır ve görünürlüklerini arttırır. Aynı zamanda, birincil kaynağı bir nevi çifte varoluşla büyütür. Görüntüyü doğanın temsiliyle değil, ardında yatan temsiliyle hatta temsil edebilecekleriyle göstermeye çalışır. Tek başına yaşayan bir güzel yerine, kaosun içinde yaşamaya çalışan güzelin peşinde üretim yapan sanatçı; çalışmalarında salt kaos ortamı göstermek istemenin aksine, kaosu oluşturan, yalın cismi görmemizi ve hatta duyumsamamızı sağlamak için bir takım imgeler ortaya çıkarmayı amaçlıyor. Objektif bir bakış altında, içinde değişimi, dönüşümü barındırarak subjektifin ve objektifin karıştığı bir noktaya ulaştırdığı bu çok katmanlı yapılardan oluşan eserleri; inkarı, kabullenişi, bekleyişi, umudu, bir kaçışı yani aslında bize dair her şeyi barındırıyor.
2023, shopi go ART x tavern, Istanbul
2021, Istanbul State of Mind, Fashion Week Istanbul
2020, PRINTED’20 Mixer Arts Gallery, Istanbul
